Panik atak, ani bir şekilde başlayan ve fiziksel açıdan vücutta hissedildiği belirtilen yoğun ve şiddetli ağrılar ile kendini gösterebilen bir bozukluktur. Bu durumu yaşayan kişilerde fiziksel semptomlar o kadar şiddetlidir ve çok kısa sürede inanılmaz hızlı bir şekilde yaşadıkları fiziksel semptomların şiddeti o kadar artmaktadır ki kişiler kalp krizi geçirdiğini zanneder ya da o an orada nefessiz kalıp öleceklerini zannedebilirler.
Panik atak nöbeti geçiren kişilerde fiziksel semptomlar oldukça şiddetlendiğinde solunum hızı artar. Buna bağlı olarak kandaki oksijen seviyesinin bir anda yükselmesi ile birlikte kalp hızlı bir şekilde kan pompalamaya başlar ve kalp ritmi hızlanarak vücutta buna bağlı kas ağrıları meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumda kişilerin kalp krizi geçirdiklerini zannetmeleri oldukça muhtemel bir durumdur.
Panik atak durumlarının yukarıda anlatılan şeklini her insan en azından bir kere yaşamıştır. İnsanların içlerinde bulundukları durumlara göre bedenlerinin bu şekilde tepki vermesi oldukça olasıdır. Örneğin yoğun stres altında çalışan insanların en azından bir kere bu durumu yaşamış olması bu durumlar arasından sayılabilir.
Panik atak yaşayan kişiler semptomların şiddeti ve süresi konusunda o an içerisinde oldukça korkuya kapılmış hissedebilirler. Aynı zamanda bu durumu yaşayan kişiler ataklar bittikten sonra tekrar ortaya çıkacak endişesi yaşadıkları da gözlemlenen bir gerçekliktir. Bu duruma aynı zamanda ‘beklenti anksiyetesi de denilmektedir.
Yukarıda belirtilen durumların sürekli olarak tekrarlaması ve bir süre boyunca kesintisiz devam etmesi durumunda kişide panik bozukluk olduğundan söz edilebilir. Bu gibi bir durumla karşılaştığınız takdirde bir uzmandan destek almanız sağlığınız açısından daha iyi olacaktır.
Panik Atak Belirtileri Nelerdir?
Panik atak, kişinin günlük hayatında olumsuz olarak karşılaştığı stres ya da çeşitli olumsuz olay ya da durumlarla karşılaşmasının sonucunda bedensel olarak verdiği bir tepki olarak karşımıza çıkabilmektedir. özellikle sempatik sinir sistemini oldukça tetikleyen bu durum semptomlarını da bu noktada meydana getirebilmektedir. Kişinin karşılaştığı olaya verdiği bu bedensel tepkiler bir anda zirveye ulaşabilmektedir.
Panik atak belirtileri kişilerde yaygın olarak şu şekilde ortaya çıktığı bilinmektedir:
- Yoğun bir şekilde belirtilerle ortaya çıkan göğüs ağrısı,
- Yutkunma konusunda güçlük çekme,
- Nefes alış verişinin normal düzeye kıyasla hızlanması,
- Nefes alamıyormuş gibi hissetme,
- Gerçeklikten kopuş (derealizasyon)
- Bayılma hissine kapılma,
- Aniden gelen sıcak basmaları ve buna bağlı olarak boğaz kuruması, terleme
- Üşüme ya da vücudun titremesi,
- Mide bulantısı ya da karın ağrısı,
- El, ayak ya da özellikle kollarda uyuşmaların ya da karıncalanmaların meydana gelmesi,
- Kendisi ile bağlantısının kopması (depersonalizasyon)
- Ölecekmiş hissine kapılma gibi belirtilerin varlığı en yaygın belirtiler arasında sıralanabilmektedir. Bu belirtilerin süreleri kişiden kişiye farklılık gösterebilmektedir. Ortalama olarak 10-20 dakika arasında süren bu ataklar bazı kişilerde durumun şiddetine göre 60 dakika gibi bir süreye kadar ulaşabilir ancak daha uzun sürüp sürmediği henüz bilinmemektedir ya da klinik bulgular arasına girmemiştir.
Panik Atak Kimlerde Görülür?
Panik atak çevre koşullarının yanı sıra kişilerde kalıtsal olarak da görülmesi oldukça muhtemeldir. Kişinin, hayatında birlikte yaşadığı kimselerin de bu bozukluğa sahip olması hem çevresel hem de kalıtsal nedenlerden dolayı kişilerde olması muhtemeldir. Diğer yandan kişinin kişilik yapısı olarak endişeli ya da evhamlı bir yapıya sahip olması da bu gibi durumlarının görülmesini artırmaktadır. Aynı zamanda ilk defa karşılaştığı yani şok etkisi yaratan olaylar ile karşılaştığı durumlarda da bu bozukluğun görülme durumu artmaktadır.
Panik Atak Kişilerin Yaşamlarını Ne Şekilde Etkiler?
- Panik atak durumları yaşayan kişiler psikoterapi ile tedavi olmayı ertelemeleri ya da reddetmeleri noktasında bu durumun yineleyici atakları ile karşılaşabilmektedir. Bİr uzmandan destek alınmadığında bu durum kişinin hayat konforunu oldukça düşürücü etkenlere yol açabilmektedir. Bu durumları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Panik atak durumu yaşayan kişilerin konfor alanı zaman içerisinde tamamen evleri olacağı için evlerinden dışarı çıkmak istemeyeceklerdir. Bu durum zaman içerisinde agorafobi yani kalabalık alan korkusu gibi bir duruma evrilebilmektedir.
- Bu durumun bedensel tepkileri oldukça yoğun ve şiddetli olduğu için, bu durumu yaşayan kişiler bedensel semptomları yanlış yorumlayarak ölecekmiş hissine kapılabilir. Bunun sonucunda ise kişi sürekli olarak tekrarlayıcı bir şekilde tıbbi destek alma ihtiyacı içerisinde olacaktır.
- Panik atakları yaşayan kişiler sosyal ortamlara girme konusunda oldukça endişe duydukları için bu gibi yerlerden kaçınabilirler. Özellikle kalabalık ortamda bulunma kimilerine göre oksijen durumunun düşük olacağı ve nefessiz kalacağı olarak yorumlanırken, kimilerine göre panik atağı topluma açık bir yerde yaşarsa insanların ilgisini üzerine çekmesinden korkacağı olarak yorumlanmaktadır. Bu gibi olumsuz düşünceler kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir.
- Yukarıda açıklanan durum göz önüne alındığında iş yerlerinde ya da okullarda dabu duruların sebep olabileceği sorunlarla karşılaşılabilmektedir. Bu durum kimi kişilerde depresyon durumunun oluşmasına zemin hazırlarken kimilerinde ise kaygı bozukluğu gibi durumların oluşmasına zemin hazırlayabilmektedir.
- Kişiler panik atakla başa çıkamadıkları durumlarda kendilerine alkol yada madde kullanımına itebilmektedirler. Bu gibi durumların en son noktası ise intihar düşünceleri ve bunları hayata geçirmeye teşebbüs etme olarak söyleyebiliriz.
Panik Atakta Risk Faktörleri Nelerdir?
Panik atak yaşamın hemen hemen her anında karşımıza çıkan bir bozukluktur. Kadınlar bu bozukluğa erkeklere göre daha fazla muzdarip oldukları bilinmektedir. Özellikle erken erişkinlik dönemlerinde kişiler bu durumla oldukça karşı olabilmektedir. Risk faktörlerine baktığımızda şu şekilde sıralayabiliriz:
- Genetik faktörlerin (ailede panik atak yaşayan bireylerin varlığı) ya da çevresel faktörlerin ikili tetikleyicileri karşısında meydana gelebilmektedir.
- Hali hazırda kullandığınız ilaçlar da panik atağı tetikleyen etkenler arasında olabilmektedir.
- Bazı durumlara istinaden sakinleştirici ilaçların kullanımı verilmektedir. Ancak bu ilaçların ani ve beklenmedik bir biçimde bırakılması bu durumu oldukça tetikleyen bir faktördür.
- Nefes alış veriş konusunda yaşanılan korku durumları neticesinde hızlı bir şekilde soluk alıp verme durumu da panik atağı tetikleyebilmektedir.
- İstismar, cinsel saldırı, yas, boşanma, maddi ya da manevi kayıp gibi duygusal anlamda travma oluşturabilecek durumlar sonrasında da karşımıza çıkabilmektedir.
Panik Atak Türleri Nelerdir?
Panik atağın 3 türü bulunduğu bilinmektedir.
- Spontan Panik Atak: Normal ve seyrinde devam eden günün bir anda akışını bozacak şekilde ortaya çıkıp hiç beklenmedik bir zamanda gelmesi durumudur.
- Durumsal Panik Atak: Bu türde özellikle bir durum ile karşılaşma sonrasında bu durum meydana gelebilmektedir. Özellikle fobiler üzerinde ortaya çıkan bir durumdur.
- Durumsal olarak yatkınlık gösterilen panik atak: Bu durum belirli bir zamanda ortaya çıkmaktadır, her zaman tekrarlandığı söylenemez.
Panik Atak Tanısı Nasıl Konulur?
Panik atak tanısının konulabilmesi öncelikle bir uzmana danışmanız gerekmektedir. Bu noktada özellikle klinik psikolog bu konuda tanı koyabilmektedir. Bu noktada psikoloğunuz sizden bazı test uygulamaları yapmanızı isteyebilir. Bu test uygulamaları tanı koyabilmek için belli başlı etkili olabilen bir yöntemdir. Sonrasında sizlerden yaşam öyküsü almaktadır psikologlar. Bu gibi durumlarda oldukça şeffaf olmaya çalışın. Testi ya da diğer durumları zedeleyen ya da yanıltıcı ifadeler bulunan bir test sonucu vermeniz sizin sürecinizi uzatır. Bu yüzden olabildiğince şeffaf olmaya çalışın anlattıklarınız konusunda.
Bazı durumlarda panik atak ile kalp krizinin karıştırıldığı ya da daha net bir şekilde emin olabilmek için sizlerden kalp EKG’si çekilmeniz istenebilir. Bu gibi durumlar semptomların net ve doğru bir şekilde elde edildiği noktada çalışmalar başlatılmaktadır. Bazı durumlarda psikologlar eş zamanlı olarak kişilerin içinde bulundukları durumlarına göre psikiyatri yönlendirmesi yapmaktadırlar.
Panik Atak İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular
Panik ataklar önlenebilir mi, önlenirse nasıl önlenir?
Alanında bu konuda deneyimli psikologlardan destek aldığınız noktada belirli ölçüde semptomlarda azalmaların meydana geldiği söylenebilir.
Panik atak özellikle hangi yaş gruplarında görülmektedir?
Panik ataklar en sık olarak erken erişkinlik dönemi olan geçiş dönemlerinde oldukça yaygın bir biçimde görüldüğü gözlemlenmiştir.
Panik atak krizi geçiren insanlar gerçekten de kalp krizi geçirebilir mi?
Bu durum oldukça karışık olarak tanımlanabilir. Çünkü bedensel olarak oldukça aynı şekilde görülen semptomların olmasının yanı sıra EKG gibi bir işlem sonrası yapılan görüşmelerde oldukça farklı sonuçlar yer alabilmektedir.
Panik atak konusunda psikolojik destek işe yarar bir yöntem midir?
Evet. Panik ataklar özellikle çözümlenme konusunda psikolojik desteğin kullanılması konusu ile oldukça olumlu geri dönüşlerin sağlandığı bilinen bir gerçektedir. Ancak bu durum meydana geldiğinde özellikle psikoloğunuzun kim olduğunu ve nereden mezun olduğunu araştırmanız gerekmektedir. Aynı zamanda alınan ilaç desteği de tedavinin daha hızlı olmasını sağlar.
Simay Okşan Oral
Uzman Psikolog